TOSSA DE MAR GEZİ REHBERİ: COSTA BRAVA’YA GİRİŞ 101

Barselona’ya ilk kez 4 sene önce gitmiştim ve çocukluğumdan beri çok merak ettiğim bu şehir adını ‘’en sevdiğim şehirler’’ listeme yazdırmıştı. 4 sene sonra tekrar kavuşma zamanımızın geldiğini düşününce yine bir plan yaptım ama bu kez amacım Barselona’dan çok Costa Brava’yı keşfetmekti. Fakat ben bir şeye heveslenirsem evren öyle boş boş ‘’al senin olsun’’ der mi? Genellikle demez ve zorluk çıkarır ve bu sefer de öyle oldu.

Şimdi bu yazıda Costa Brava’yı istediğim gibi gezemeyişimi ama Tossa De Mar’ı gezip bir tatil yeri olarak çok beğenişimi okuyacaksınız.

Benim asıl amacım Barselona’dan çıkıp bütün Costa Brava’yı gezip (aslında bütün demeyelim de en güzel birkaç kasaba diyelim çünkü günübirlik bir seyahat planlıyordum ve bütün kasabalara günübirlik gitmek imkansız) en sondaki ve en merak ettiğim Dali’nin evine yani Cadaques’e ulaşmaktı. Fakat işler hiç de öyle gitmedi.

Öncelikle şunu söylemeliyim ki ben Avrupa içinde trenle ya da otobüsle çok rahat seyahat edilebileceğini hatta araba kiralamaya çoğu zaman gerek olmadığını düşünüyorum ama Costa Brava beni haksız çıkaran yer oldu.

Biz araba kiralayamacaktık (aslında kiralayamayacağımıza odaklanmak yerine kiralamak için adım atsam çok daha iyi olurmuş ama neyse) ve ben günlerce siteden siteye Costa Brava’ya gidiş yollarını araştırdım. 

Bakın gerçekten bir sürü site gezdim, bir sürü yöntem araştırdım ama birden fazla kasabayı gezmek için uygun bir yol bulamadım. Özellikle en çok görmek istediğim Cadaques için otobüsle gitmek çok anlamsız oluyordu çünkü günde sadece iki sefer vardı ve gidiş ve dönüş arasında kasabada geçirmek için sadece 30-40 dakika falan kalıyordu. (Şimdi tekrar baktım da yaz dönemi olduğu için 5 sefere çıkarmışlar ve düzgün planlayınca gayet gezecek zamanınız oluyor. Ben henüz yaz gelmeden gitmeye çalıştığım için Cadaques’i kalbime gömmek zorunda kalmışım yani)

Cadaques dışında başka çok fazla kasaba da vardı aslında aklımda. Begur, Calella de Palafrugell, L’escala… Hatta İspanyolca kursumda bir keresinde bir kitap okumuştum ödev için ve Empruriabrava’da geçiyordu kitap. Costa Brava’nın anladığım kadarıyla en yapay kısmı olsa da burayı bile merak etmiştim. Sonuçta da merak ettiğimle kaldım ve tren zaten olmadığı, yaz dönemi gelmeden otobüs seferleri de çok az ve saçma saatlerde olduğu için Tossa de Mar’a gidebildim sadece. 

Şimdi böyle yazınca sanmayın ki Tossa de Mar’ı beğenmedim. Zaten dünyanın en sevdiğim iki ülkesi olan İtalya ve İspanya’da Akdeniz’in kenarındaki herhangi bir taşı izlemeyi bile sevecekken Tossa de Mar gibi tatlı, sezon gelmediği için fazlasıyla sakin ve de güzel bir yeri de tabii ki sevdim. 

Günlerce Costa Brava’ya gitmenin türlü yollarını araştırmış biri olmanın haklı fakat gereksiz gururuyla ‘’Tossa de Mar’a nasıl gidilir’’ sorusunun cevabını veriyorum şimdi: Şuradan Moventis isimli firmanın sitesine girilir ve Barcelona kalkış, Tossa de Mar varış olacak şekilde biletler alınır.

Ben gidiş dönüş için kişi başı 24 euro civarında bir ödeme yaptım ve otobüs Barselona Nord İstasyonu’ndan kalkıp 1 saat 20 dakika sonra Tossa de Mar’a ulaştı. Otobüs önce Lloret de Mar’da da durdu aslında ama orası daha da deniz tatili odaklı bir yer olduğu için biz oraya gitmedik. Tossa de Mar da zaten küçük bir kasaba olduğu için otobüsten sonra 10-15 dakika yürüyerek eski şehir merkezine ulaştık.

Tossa de Mar gerçekten küçük bir yer ve gördüğüm kadarıyla en büyük olayı plajları. Biz daha önce de 63788 kez belirttiğim gibi yaz tam olarak gelmeden önce gittik ve bu yüzden denize giremedik. Yine de upuzun ve kumlu plajlarında ve koylarında biraz yürüdük ve denizi gerçekten çok güzel görünüyordu. Hatta zaten baştan sona Costa Brava’yı gezme hayalim bu seyahatte gerçekleşmediği için bir kez daha buralara gidip araba kiralayarak bütün sahilleri gezmek ve o çok güzel görünen denizde yüzmek 47980803 maddeden oluşan to do list’ime eklendi. Yani var bi’ hayalimiz ama sevdiğim yerlere dönüp dolaşıp tekrar gitme huyumdan vazgeçsem de fena olmaz gibi. Bakalım…

Şimdi ‘’Tossa de Mar’da gezilecek yerler’’ meselesine gelirsek yürüyerek bu yerlerin hepsini çok rahat gezebileceğinizi söyleyebilirim. Genel olarak masmavi denize bakan ve yeşilliği bol bu yer için yürüyüş rotanızda illaki çok güzel manzaralar göreceksiniz ama belli başlı birkaç nokta var ki şehrin en ünlü yerleri burası. Pek adetim olmasa da bu küçük kasaba için tek tek sıralıyorum şimdi bu sembol yerleri:

CASTILLO DE TOSSA DE MAR

Akdeniz şehri dedik, klasik Avrupa dedik, denizin dibinde dedik… Peki ne olmasa eksik olurdu burada? Tabii ki bir kale. Evet, Tossa de Mar’da da birçok Avrupa kasabası gibi bir kale var ve hem manzarasıyla hem görüntüsüyle benim Avrupa’da en çok hoşuma giden kalelerden biri oldu. Kaleye çıkınca bir tarafınız denize, diğer tarafınız old town bölgesindeki taş evlere bakıyor. Ben bazen nefes almaya bile üşenen bir insan olarak sakın üşenmeyin ve bu kaleye mutlaka çıkın diyerek kale meselesini burada kapatıyorum. Tarihini, bilmem nesini merak ederseniz kendiniz araştırırsınız artık ssdg.

Bu arada yaz sezonu olmadığı için miydi emin değilim ama mart ayında kaleye çıkış ücretsizdi.

VILA VELLA (OLD TOWN)

Tossa de Mar’ın Old Town bölgesi çok küçük ama küçücük taş evleri ve bunların kapılarının önündeki rengarenk çiçeklerle çok tatlı bir yer. Hatta öyle ki instagirl ve instaboy kardeşlerimizi tam olarak bu noktaya göreve davet edebilirim çünkü o küçücüklüğe rağmen kendilerine bol bol malzeme çıkaracaklarına eminim. 

CAPILLA DE NUESTRA SENORA DEL SOCORRO

Bu şapel kasabanın popüler meydanı diyebileceğimiz aslında çok küçük olan bir meydanda bulunuyor ve kendisi de dışarıdan bakınca oldukça küçük ama güzel bir yapı. İçine de girebiliyorsunuz ve içi İspanya’da görebileceğiniz birçok dini yapının içine göre çok sade ve sadelik her zaman en iyisidir mottoma dayanarak ben bu sadeliği sevdim.

ESCULTURA DE AVA GARDNER

1951’de çekilen Pandora and the Flying Dutchman filminin bazı sahneleri Tossa de Mar’da çekilmiş ve yıllar sonra Tossa de Mar’a filmin başrol oyuncusu Ava Gardner’ın bir heykeli yapılmış ve böylece kasabanın turistçilik aktivitelerine bir yenisi daha eklenmiş. Gördüğüm kadarıyla Tossa de Mar’a giden herkes bu küçük kasabada önünden geçmemenin imkansız olduğu bu noktada bu heykelle bir fotoğraf çektiriyor. Ben kendi fotoğrafımı çektirmeyerek turistçilik haneme eklediğim eksi puanı heykeli tek başına çekerek nötrlemişim ve buyrun siz de İspanya’daki Ava Gardner’a bakın.

ESTATUA DE MINERVA

Şimdi neden Ava Gardner için İspanyolca ve Minerva için Katalanca yazdım isimleri bilmiyorum ama internette hep bu şekilde geçtiği için hiç sevmediğim bir şey olsa da çoğunluğa uydum diyelim.

Tossa de Mar’ın merkezindeki sahil yolu boyunca yürüdüğünüzde karşınıza çıkan bu devasa heykel ve önündeki banklar şehrin en güzel dinlenme noktası bence. Kaleye, merkezdeki plajlara ve denize tepeden bakıyor ve çok güzel bir Tossa de Mar manzarası sunuyor. 

Bu yazdığım yerler şehrin en sembol yapıları ama aslında yukarıda bir yerlerde daha yazdığım gibi Tossa de Mar daha çok plajlarıyla ünlü bir yer. Ben henüz deniz sezonu açılmadan gittiğim için denize giremedim ve haklarında bilgi sahibi olamadım ama belki araştırmak isterseniz diye en ünlü birkaç plajın ve koyun ismini yazmak istiyorum: Platja Gran, Platja Mar Menuda, Cala Pola, Cala Bona ve Cala Giverola benim en çok aklımda kalan yerler. Yüzemesem de sadece görmek için bazılarına gittim ve sadece uzaktan gördüğüm kadarıyla yüzmek için de güzel duruyorlardı. 

Tossa de Mar ve hatta genel olarak Costa Brava hakkında pek fazla Türkçe kaynak yok maalesef. Aradan birkaç ay geçmiş olsa da beni bu yazıyı yazmaya iten şey bu oldu çünkü Türkiye’de çok da bilinmeyen yerler gibi hissettim buralar için. Barselona bu kadar popülerken ‘’evet Barselona çok güzel ama bakın aslında yakınında başka güzellikler de var’’ demek için yazdım yani en çok. 

Son olarak Avrupa’nın benim için en güzel noktalarının daha çok bu tarz alternatif yerler olduğunu söylüyor ve bir gün hayalimdeki o uzun Costa Brava seyahatini gerçekleştirip bu yazıyı da uzun uzun güncellemeyi umarak o zamana kadar yazdığım diğer yazılara da bi’ göz atın diyerek bu yazıyı noktalıyorum.

2 Yorumlar

  1. Yıldız Aksoy says:

    Muhteşem yazmış anlatmışsın resimler de harika.Gitmil kadar olduk❤️👏👏👏

    1. 😍😍😍

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: